DELİRMEMEK LAZIM!


Adalara taşınmaya çalışıyorum. Yaşadığım yer Gezi parkına çok yakın, ha Divan Otel ha benim ev. O derece. Gezi olayları sırasında kendi devrimini yaşamayanımız kalmadı işalla. Ben de nasibimi aldım diyelim. Hani gözümüz açık gitmiycez dedik ya, o "tayyip-free" iki hafta ve devamında birçok(Satılmış Habertürk olsun, Onur Haftası olsun, ve tabii daha nice) eylem, etkinlik, yürüyüş harika ve ötesiydi. De, valla polise de gaza da doydum. Nassa mücadeleler bitmediği gibi, zaten adalarda nasibini alıyor bu dönüşümlerden. 



Asıl harika olan arabasız, askıntısız eve dönebilmek. Yayalaştırma!, sakın yayalaştırma, zaten ve de çünkü özellikle bi saatten sonra yayaların %99u erkek olduğundan biz rahat evimize dönemiyoruz. Ya delircem vallaha da billaha da, hala evleri de sokakları da meydanları da bırakmayacağız diye bas bas bağırmamız gerekiyor.  Hırsımı eve gelip karabiber döverek, kapta bişeyler çırparak dağatmaya çalışıyorum. Delirmemek lazım...


Evine işine giderken dönerken ne ki, evindeyken, işindeyken, cezaevi ziyaretine gitmişken, yoktan yere karakola düşmüşken, katil T.C. askerinden kaçarken, yerini yurdunu savunurken, yılların isyanını dile getirirken az mı delirmedik. Eğer hala sokaktaysak elbet bi sebebi vardır.  





Evlerin anahtarlarını bir bir atarken, yine de ev candır, komşu candır. Bu pırasaları komşuda gülmekten yerlere yatarak kavururken her işin ne de incelikli olduğunu düşündük. Tavanın kendisi, ateşin ısısı, pırasanın nasıl doğrandığı, baharatının ne zaman atıldığı, sevgiyle mi hırsla mı yoksa ağlayarak mı pişirildiği, gibi, gibi, gibi...kavuruken biz biraz sirke koyuyoruz, hem yapışmıyor, hem hafif şekerli ekşi karışık bi tat veriyır.


Elmaları da limonlu suda bekletip salataya katarsak kararmazlarmış. Bölük pörçük oluyor ama toparlıycam. Elma, armut, nar, portakal, mandalina ve birçok meyve her salataya çok yakışıyor ama kesinlik karar verdik ki pırasa ve elma bi arada ayrıca pek leziz. Pırasayı ister kavurun, ister çiğden ince dilimleyin.


Şimdi baştan alırsak, nohutları pişirdiniz. Bir yanda sosu hazır olsun ki nohutlar sıcakken ekleyebilin. Böylece sosu iyice çekmesini sağlayabilesiniz. Sosun içinde olmazsa olmazlar; zeytinyağı, tahin, sarımsak, tuz, karabiber, kimyon, limon kabuğu rendesi, ve de limon suyu. Sirke de olur.


Sosu nohutu haşladığınız suyla inceltip önden nohutları atıp karıştırın, ardından elma ve pırasaları narince karıştırarak ekleyin. Birçok tahılla, tohumla aynı salatayı yapabilirsiniz. Piyazın çeşitleri gibi. Börülce, pirinç, buğday, bulgur, fasulye, nohut, ordan burdan değişik tahıllar, vs...Bu bir nevi humusun ezilmemiş hali gibi de. dolayısıyla meze olaraktan da iş görür diye düşünmekteyim. Şu siteye de aralarda bakmayı ihmal etmeyin.  



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder