KUTSAL PESTO


Bir adaya düşsen yanına alacağın üç şey ne derseniz; zeytinyağı,ceviz ve fesleğen ilk sırada yer alabilir. Bu ada İtalya'daysa zaten sorun yok. Mesela bu yakınlarda Sicilya'ya düşsem hiç fena olmazdı. O zaman yanıma hiç birşey almadan giderim. Belki mayo ve havlu...

Fesleğen yetiştirmek de çok kolay olduğu için, hemen bir saksı ve fide edinseniz hayatınız değişir. Salatalarla, makarnayla, patlıcan yemekleri ile beraber fesleğen damak okşar. Pestoya gelince çok yenirse karın ağrıtır, dikkatli olun!

İtalyanlar pestoyu çam fıstığı ile yaparlar ama ben ceviz ya da bademle daha çok seviyorum, çam fıstığı biraz ağır geliyor, ama karşı değilim tabii ki. Ne de olsa geleneksel tarifler her zaman en iyisidir.

Makarna için italyanların elini öpmek gerekir, marketlerde Barilla markasını kolayca bulabilirsiniz. Başka italyan markalarını da gönül rahatlığıyla kullanın, pahalı gelebilir ama kuruş farkıyla masanızda harikalar yaratabilirsiniz. Benim favorim tam buğday unuyla yapılan spagetti.





Pestoyu hazırlarken malzemeleri havanda döverseniz daha da lezzetli olur, havan küçük gelirse başka ahşap bir kaptada karıştırabilirsiniz. Ya da elde küçük küçük doğrayarak, hatta en kolayından rondada çekerek de güzel bir pesto elde edebilirsiniz. İşin güzel tarafı hazırladıktan sonra dolapta bir kaç hafta bile saklayabilirsiniz.

Gelelim malzemelere;

1 demet fesleğen
1/2 baş sarımsak
1 bardak zeytinyağı
1 bardak ceviz
1 silme tatlı kaşığı deniz ya da kaya tuzu

Önce fesleğen ile tuzu iyice dövün, fesleğen yaprakları iyice minik parçalar haline gelmelidir. Sarımsakları da bir kaç parçaya bölerek ekleyip, ezmeye devam edin. Cevizleri elle kırarak küçük parçalar halinde karışıma ekleyip biraz daha karıştırın. Zeytinyağını da ekleyip son bir defa karıştırarak kavanozuna doldurun. Kavanozun üstüne zeytinyağı gezdirmeyi unutmayın, hava almayacağı için çabuk bozulmasını önleyecektir.

Hemen makarnayla pestoyu denemeye başlayabilirsiniz, aman dikkat üstüne Parmesan peyniri ya da keçi tulumu eklemeden yemeyin!
Afiyet olsun.




Seçimden Biçimlendirmeyi kaldır

UZUN BİR ARADAN SONRA




Uzun bir süre ara vermemin sebepleri çeşitli...önce tatile çıktım, sonra bilgisayarımın ekranı bozuldu, derken günler su gibi aktı. Fotoğraf makinam zaten yok. Ama o kadar temiz kalpli,düşünceli,nazik ve yücegönüllü arkadaşlarım var ki, şimdi onların sayesinde huzurlarınıza gelecek tariflere hazır mısınız?!





Geçtiğimiz haftasonu bizim apartmanda üç arkadaşımızın doğumgünü bir arada kutlandı, dolayısıyla olaylar sabaha kadar devam etti...Yıllardır sabahlamamıştım, üstesinden gelmek günlerimi aldı diyebilirim. Ertesi sabah hava kapanıp da sıcaklık düşünce bir nebze olsun kendimize gelebildik ve komşularla kalktık Kastamonu pazarına gittik...O küçücük pazar yeri bile insanı heyecanladırmaya yeter. Fazla çeşit aramayın, zamanı neyse o var. Küçücük pazarın küçücük armutları ile cevizlerini, kocaman yumurtalarını yanyana görünce hemen turta planları canlandı kalbimde.

Sanki küçük bi kasaba pazarındayız, sanki tatildeyiz, sanki bunu hakediyoruz da! Amcalar ve teyzelerle muhabbet ederek, zamanı unutarak dolanırken yağmur bastırınca elde kalan son kuruşları da harcayıp eve döndük. Alışverişin ve yaz yağmurunun verdiği huzurdan yorgunluğum gider gibi oldu. Bahçede yağmura bakarak yediğimiz kirazlar hala damağımda buruk buruk, tatlı tatlı...

O yorgunlukla bi güzel uyumuşum ki... Sabah kalkar kalkmaz güne turtayı yapmakla başladım,ancak hamuru önceden hazır olduğu için işim pek kolay oldu. Önceki gün arkadaşımla hamuru hazırlamış ve fakat pişmesini beklemeye halimiz kalmamış idi. Hatta fazlaca gelen hamuru ikiye bölüp yarısını da dondurucuya atıvermişdik. İlk yarıyı yemek henüz kendisine kısmet olmadı ama kalan yarısı hala dolapta, seni bekliyor!



Turtamızı yaparken dikkat edeceğimiz tüm unsurları bu şahane blogda bulabilirsiniz. Turta hamuru hiç gözünüzü korkutmasın, yapması yemesi kadar kolay, yeter ki isteyin! Ve malzemelerinizi özenle seçin.

Gelelim malzemelere;

4 kişilik Turta için;
2 su bardağı organik un
1 yumurta
125 gr tereyağı
az tuz

Üstü için;

1/2 adet sulu limon
1 yemek kaşığı pekmez (şekerli seviyorsanız pekmez miktarını arttırın)
1 yemek kaşığı tahin (çifte kavrulmuş bulursanız kaçırmayın)
(aslında geri kalanı tamamen sizin hayal gücünüze kalmış; sevdiğiniz, pazarda bulabildiğiniz ne varsa)
1/2 kilo küçük armutlar
kararınca ceviz, ya da badem, ya da fındık
isteğe göre tarçın, kakao


Turtanın altını yaparken, tereyağını soğukken küp küp keserek tüm malzemeyi yoğurun, rondonuz varsa el değmeden karıştırmak daha güzel olur. Dolaba koyup en az 1 saat bekletin. Turtanın üstü için meyvelerin çekirdeklerini ve saplarını ayıklayıp, dilediğiniz şekilde doğrayın. Ben şahsen meyveleri mümkün mertebe bütün bütün kullanmayı severim. Tarçın, kakao, tahin, pekmez ve kuruyemişleri de ekledikten sonra limonu üstüne sıkıp, karıştırın ve dolapta beklemeye alın. Hemen yapmak niyetiniz varsa, meyveleri dolaba koymanıza da çok gerek yok. Pekmez ve limonla birleşince meyveler suyunu vermeye başlar ve pişerken turta hamurunun içine doğru akarak şahane bir görüntü ve lezzet katar.

Önceden (180 derece) ısıtılmış fırında turta hamurunu 20 dakika pişirdikten sonra meyveli karışımı da ekleyip tekrar fırına verin ve 20 dakika daha pişirin. Dilerseniz üstüne hindistan cevizi rendesi ile tekrar fırınlayıp, üstünü kızartın. Turtaya sos olarak her zaman vanilyalı ya da yoğurtlu dondurma şahane gider, yoksa da yoğurt ile pekmezi karıştırarak şahane bir sos elde edebilirsiniz.

Afiyet bal şeker olsun!