AÇIM RADYO, DÜNYANIN BÜTÜN LEZZETLERİNE AÇIM RADYO!


Geçen Pazar börek yemiştik, bu pazar'da börek yedik. Önümüzdeki pazar günü de börek yiyeceğiz. Bir akordeon, bir keman, bir trompet varsa Makedon şarkıları bile söyleyeceğiz...Sarhoş falan değiliz. Tatminiz. Tokuz. Mutluyuz. Dünyanın bütün lezzetlerine açız ve açığız.

Dünyanın bütün lezzetlerine açığız açık olmasına da, açmak demişken, elde açılan yufka gibisi gerçekten yokmuş. Hazır yufkalara lezzet katmak için konulan yoğurtları, sütleri dolaba geri koyun sonra yersiniz. Düz su, un ve tuz ile neler oluyor bir bilseniz...uzun lafın kısası her pazar börek açma kampanyası başlatmak istiyorum. Yalnız kalmayacağım onu biliyorum. Dilimi ıssırıyım da, tanrılar insanları yalnızlıkla terbiye etmesin.



Börek konusuna geri gelirsek, bir kitaptan bahsetmiştim, sıkça da bahsedeceğim, ama tanrılar aşkına bu kitabı alın. İşte bu kitaptan bir tarif uyguladık. Ekleme, çıkartma hakkımızı kullandık. Kıyma ve kimyon yerine lor ve pesto kullandık. Çok güzel bir koku verdiği için biberde kullandık. Malzemeleri saymaya başladıysak tarife geçmekde fayda var....



Hamur için;

2.5 su bardağı tam buğday unu
1.5 su bardağı baklavalık böreklik lüks un( ne demekse)
2 yemek kaşığı sirke(gevreklik veriyor)
1.5 çay bardağı su
1 tatlı kaşığından az kaya veya deniz tuzu

Harcı için;

300 gr taze lor(burda her türlü peynir kullanmak serbest, hakkınızı kullanın)
3 adet tatlı ya da acı sivri biber
2-3 yemek kaşığı pesto
Varsa parmesan

Üstü için;

2-3 çay kaşığı mis kokulu toz kırmızı biber(balkanlara gidenler varsa şiddetle isteyin)
keten tohumu

Ayrıca;

10 yemek kaşığı zeytinyağı
1/2 çay bardağı su

Önce unlardan en az yarım bardak kadarını bir kenara ayırın. Bir kapta unu eleyip ortasını havuz gibi açın, su, sirke ve tuzu koyup, hamur elinize yapışmayana kadar yoğurun, gerekirse un ilave edin. 8 eşit parçaya bölün. Her bir parçayı una bulayıp tekrar yoğurun, bu işin bir tekniği var, gün gelince bir bilene sorun. Sonra her bir parçayı bir karıştan büyükçe olacak şeklide oklava ile açın. Oklavaya yapışmaması için her daim yufkaları azar azar unlamayı ve arada havalandırıp ters çevirmeyi unutmayın. İşin en zevkli kısmı bu. Tam buğday unu elastik olmuyor ama sağlık herşeyden önce gelir, yılmayın. Yufkaları açma hızınıza göre bir noktada fırını 220 dereceye getirip ısıtın. Her bir parçayı unlayıp kenara ayırın.

Biberleri incecik kıyın. Peyniri, pestoyu, biberleri bir kapta karıştırın. Kalıbınızı(biz 23 cmlik turta kalıbı kullandık, pek tabii fırın tepsisi de olur) yağlayın. Yufkalardan nispeten büyükçe birini en alta yerleştirin. Şayet yufkalar kalıptan taşarsa kenarları dikkatlice kesip aralara serin. Bir bardakta zeytinyağı ve suyu karıştırın ve her bir yufka serdiğinizde üstüne sürün. Zeytinyağı, zeytinyağı gibi üste çıkacağından her seferinde karıştırarak kullanın. 2nci, 4üncü ve 6ncı yufkayı serdikten sonra peynirli harcı eşit olarak serpin. En üst yufkayı da serdikten sonra toz kırmızı biberi bir çay süzgeci yardımıyla üstüne serpin. Keten tohumu ya da susam ya da çörek otunu da eklediniz mi fırına vermeye hazırdır.

30 dakika pişirin, çıkarıp üstüne su serpip, üstünü örterek 10 dakika dinlenmeye bırakın. Yanına biberleri közleyip domates, sarımsak, zeytinyağlı soslayıp, birde yoğurt döktünüz mü? Güzel o zaman afiyetle yiyin.

1 yorum:

  1. of of of ne nefis birşey bu böyle. sanırım daha fazla dayanamayacağım sitenize zira bugün diyete başladım :) midem çokça salgı yapmakta şu an :) müthiş olmuş yahu.

    YanıtlaSil