ZAMANI KAVANOZLAMAK



Bunca zamandır yazamadıysam sebebi var. Galiba bu sabah vahiy geldi. Ya da birşeyler gitti.

Sanıyordum ki sadece günler geçti, ama koca bir Ekim ayı devrildi gitti. Siz birşey anladınız mı? Zaman uçup gidiyor, zamanı kavanozlamak mümkün olsa, ya da bari ışınlanma gerçek olsa...






Böyle hızla geçen zamanların ilacı vakitlice yapılan içi dolu kavanozlar. Evde yemek yapamayacak kadar kısıtlı zamanlarda boy boy ve renk renk kavanozları açıp açıp yersiniz olur biter. Çünkü bir kavanoza neler saklanabileceğini öğrendikçe pek yakında zamanı da kavanozlar gideriz.

İşte bu aralar malesef evde hiç yemek yapamadım, evde değil yemek yapmak oturamadım desem yeridir. Kastamonu pazarına bile gidemez oldum, bu suçluluk duygularıyla nasıl yaşarım onu da bilmiyorum.

Ara ara blogda verdiğim linklere de bakmadım değil. Hatta yenilerini de ekledim. Bir ara bakıp kaydettiğim ve burdan paylaşmak istediğim bir tanesi var ki bu söyleşide bahsi geçen kitabı (bir süredir bloğu izleyenler bilir) çoktan başucuma koydum. Vakit buldukça sık sık tariflerini uyguladığım şahane bir kitap bu, nolur edinin.

Ama vereceğim tarif ne bu kitapta, ne de bunlar birer tarif. Bunlar sadece ve sadece taze meyve, yani koca yemiş ve kavonozlanmış sarımsak ve kozalak!!!